LELEGLER KİMDİR?
Antik Çağ’da Karia olarak adlandırılan bölge kuzeyde Büyük Menderes (Maiandros), Aydın Dağları (Messogis) ve Karanlık Dağları, güneyde Dalaman (İndos) Çayı, doğuda Babadağ (Salbakos), Honaz Dağ, batıda Ege Denizi ile sınırlandırılmaktadır. Karia bölgesi kültürel anlamda heterojen bir yapı sergilemekte ve farklı etnik gruplardan oluşmaktadır; Bu gruplar Dorlar, Karlar ve Leleglerdir. Lelegler, Bodrum/Hâlikarnassos Yarımadası’nın Mausollos Dönemi ve öncesi halkıdır.
Leleglere, ait yazılı kaynak ve epigrafik malzeme eksikliği olduğu için Leleg kimliğine ait bilgilerimiz sınırlıdır. Leleg ve Karların isminin geçtiği en erken kaynak Homeros’dur. Homeros İlyada’da, Lelegler ve Karlar ayrı iki halktır. “savaşsever” Lelegler’in güney Troas’da, “kaba lisanlı” Karlar’ın Miletos ve çevresinde yaşadığını aktarmıştır (Hom. II.867-870; X, 427-431; XXI, 68-96). Homeros tarafından Lelegler’in Troia’nın güneybatısındaki Satnioeis Irmağı (Tuzla Çayı) kıyılarında, Pedasos kentinde yaşayan bir halk olduğunu, Troya savaşı sonrası Pedasos kentini terk edip, Bodrum Yarımadası’na gelip sekiz kent kurduğundan bahseder (Hom. İlyada II, 867-870; X, 427-431; XX, 87-97; XXI, 68-96).
Antik kaynaklarda Lelegler Karialıların atası olarak tanımlanır. Yazılı kaynaklarda Lelegler olarak ismi geçen 8 kent vardır. Plinius (nat. V, 107) Halikarnassos’a bağlanan 6 Leleg kentinin içinde Theangela, Sibde, Medmasa, Ouranion, Pedasus ve Telmissos kentlerinden bahseder. Strabon ise Plinius’un bahsettiği bu 6 Leleg kenti dışında Myndos ve Syangela’nın ismini vererek Maussollos tarafından taşınmadığından bahseder (Strab. XIII - 1, 59 [C 611]).
Anadolu’nun Ege Denizi’ne uzanan uç noktalarından birisi olan Bodrum Yarımadası binlerce yıldır çok yönlü göç veya insan hareketliliği nedeniyle çağdaşlarından ayrılan kültürel mirasa sahip olmuştur. 1950li ve 1960lı yıllarda bölgede gerçekleştirilen araştırmalar yüzeyde korunmuş yapıları ve diğer materyal kültürü ile çağdaşlarından oldukça ayrılan ve Lelegler tarafından yaratıldığına inanılan bir kültürün anlaşılabilmesini sağlayan ön bilgilerin oluşmasını sağlamıştır. En erken araştırmalar 19. yüzyılda C. Newton tarafından başlamıştır. Newton’a göre Lelegler ve Karlar, Karia’nın ilk halklarıdır. Bu iki halkın köken olarak farklı, ancak birbirlerine karıştıklarından bahsetmiştir (Newton 1862: 3, 6, 816). Ardından Paton ve Myres (1893 ve 1894) tarafından Leleg kent lokalizasyonu üzerine öneriler getirilmiştir (Paton-Myres 1896:248). 20. yüzyılda ise (1950’lerde) G. E. Bean ve G. M. Cook tarafından Yarımada’da yüzey araştırmaları gerçekleştirilmiştir (Bean-Cook 1955). 1960’larda W. Radt tarafından gerçekleştirilen kapsamlı yüzey araştırmaları sonucunda bölgedeki yerel halkların (Lelegler) yerleşim ve materyal kültürü komşu kültürlerle ilişkili olarak tanıtılmıştır (Radt 1970). Radt’ın yanı sıra Rumscheid’da pek çok arkeolojik malzemeyi genel hatları ile değerlendirmiştir (Rumscheid 2009). Son yıllarda A. Diler tarafından Bodrum’da yürütülen çalışmalar, özellikle Karia’nın Hekatomnidler Dönemi öncesine ilişkin arkeolojik sorunların araştırmasına yönelik olmuştur. A. Diler başkanlığında bir ekip tarafından 2000 yılından itibaren yürütülen Bodrum Yarımadası yüzey araştırmaları arkasından 2007-2022 yılları arasında yürütülen Pedasa kazı ve araştırmaları Leleg kültürünün özgün değerlerinin anlaşılmasını sağlayan veriler sunmuştur (Diler 2020; Diler et.al. 2021).
Bodrum Yarımadası antik belgelerde Karialıların atası olarak gösterilen Leleg toplumu ile özdeşmiştir. Hekatomnidler hanedanlığının kurucu kralı Hekatomnos’un 377 yılında ölümünün ardından yönetimi ele alan Maussollos, başkenti Bodrum/ Halikarnasos’a taşıyarak eski kenti sil baştan yeniden inşa etmiştir. Hanedanlığın politik ve yönetim gücünü temsil eden bu kentin kuruluşu için Yarımada Leleg yerleşmelerini Halikarnasos ile birleştiren Maussollos ile birlikte yarımadayı Halikarnassos yarımadası olarak adlandırmak benimsenmiş olsa da, A. Diler tarafından Leleg halkı tarafından Yarımada’da kurdukları tepe yerleşmeleri ile günümüze bozulmadan gelen mimari kalıntılar nedeniyle, yarımada için “Bodrum” ya da “Halikarnassos Yarımadası” yerine “Leleg Yarımadası” terminolojisi kazandırılmıştır.
Lelegler Erken Demir Çağı yerleşim dokusu kıyının gerisinde, kıyılara ulaşımın kolay olduğu tepeler, yarımada boyunca sıralanan dağ ve tepelerin zirve noktalarına yerleşik yaşam ve ölüm alanları ile tanımlanabilir. Pedasa ve Termera/Asarlık kazı ve araştırma verileri bu kültürü oluşturan toplulukların MÖ 12. yüzyılın ortalarından itibaren bu bölgede varlığına işaret etmektedir (Diler et.al. 2021). Leleg Yarımadası üzerinde yer alan sekiz Leleg kentinde, kültürün daha özgün olduğu dönemlere ait farklı tipte ve yoğunluk oluşturan kalıntılar başta Pedasa olmak üzere, Termera/Asarlık’dan bilinmektedir. Bu kültürü tanımlayan mimari yapılar nedir sorusunun cevabı; Taş Tümülüsler, Platform Mezarlar, Compoundlar ve diğer Çiftlik Yapıları, Anıtsal Savunma Sistemleri ve Teraslar, Kült Yapıları ve tamamen taştan inşa edilmiş konut birimleri şeklinde sıralanabilir. Kültürün özgün değerleri olan bu kalıntıların tamamı Pedasa’da temsil edilirken, diğer yerleşimlerde bazıları öne çıkmaktadır.
Yapılan yüzey araştırmalar ve kazı çalışmaları sonucunda Leleg materyal kültürü, tarihi, yerleşim modeli üzerine yeni yorumlar getirilmiştir. Yarımada’da sekiz Leleg kenti dışında birçok Leleg yerleşim özelliği gösteren kalıntılar tespit edilmiştir.